Obsesif kombulsif bozukluk
Günlük hayatta sürekli evham yapmak, endişeye kapılmak ve takıntı hallerinin ileri boyutlara ulaşarak yaşam kalitesini düşürmesi obsesif kompulsif bozukluk olarak adlandırılmaktadır. Yaşam içerisinde yaşadığınız olay ve durumlara karşı hissedilen bu duygularla baş edebilmek mümkün olmakla birlikte orunların yaşamı etkileme noktasına ulaşmadan çözüme ulaştırılması gerekir. ileri düzeyde obsesif kompulsif bozukluğu olan kişi günlük aktivitelerinde bile kısıtlama düzeyine inebilmektedir. Ruhsal bir hastalık olarak tedavi edilmesi gereken obsesif kompulsif bozukluk ergenlik dönemi olmak üzere 20-30’lu yaşlarda görülmeye başlasa da okul öncesi çağlardaki çocukların herhangi bir yaşında da görülebilmektedir.
Kişinin kendisini tekrarlanan düşünce ve davranış döngüsüne hapsederek takıntılı bir şekilde yaşamını sürdürmesi aile ve çevresiyle olan ilişkilerine de ansıyacağından kişinin kendisini daha da içe kapanık bir duruma götürmesine neden olabilecektir. Hata yapmaktan, başkasına zarar vermekten rezil olmaktan korkan bu bireyler her ihtiyacında mükemmeliyetçi bir tavır sergileyebilmektedir. Temizlik ve titizlik konusunda da sürekli tetikte bulunarak hassasiyetle davranış sergileyen bireyler istem dışı da olsa aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacıyla birlikte el sıkışmayı bile reddedebilmektedir.
İşleri belirli bir sayıda yapma hatta yemeği bile belirli sıraya göre yeme ihtiyacı hisseden kişiler bulunduğu alanlarda tehlike arz eden elektronik eşyaları sürekli kontrol etme eğilimine girmektedir. Laboratuar testi yapılmayan obsesif kompulsif bozukluk problemlerine karşı doktor hastanın davranışlarına ayırdığı zaman da dahil olmak üzere belirtileri değerlendirerek teşhisi koymasını sağlamaktadır.
Kurumumuz tarafında uzman kontrollerinden geçen çocuk veya genç bireyler için obsesif kompulsif tedavisi yapılabilmektedir. Bilişsel davranış terapisi ve ilaç tedavisi ile desteklenen hizmetlerde ruhsal problemin önüne geçilebilmektedir. Korkularıyla yüz yüze gelmeleri ve anksiyetinin azaltılmasının sağlandığı bilişsel davranış terapisi bireyin ruhsal sağlık soruna göre kişiye özel olarak uygulanmaktadır. Özellikle abartılmış veya felaket içeren düşüncelerin azaltılmasına yönelik odaklanılan terapi ilaç tedavisi ile desteklenmektedir. Bu iki tedavi yöntemine de hastanın cevap vermediği durumlarda beyin cerrahisine yönlendirilmektedir. Yapılacak erken teşhis ile tedavi süresi kısaltılabileceği gibi aksatılmayan tedaviler bireylerin normal veya normale yakın bir yaşam sürmelerini sağlayabilmektedir.